Konumlandırma koordinatlı verileri gerektirir. Bu ise mekânsal referanslama ile
sağlanabilir. Dünya çeşitli kuvvetlerin etkisiyle ondülasyonlukendine özgü geoidbir şekilde bulunur. Yerin geoid yapısından dolayı matematiksel olarak kolay tanımlanabilen bir yüzeyesahip değildir. Bu nedenle referanslanması ve haritalanması güçtür. Bu nedenle yükseklik veyatay koordinatını tanımlamak için referans yüzeye ihtiyaç duyulur.
Bunun yerine geometrikelipsoit referans yüzeyi olarak alınır. Seçilen bir referans yüzey, yeryüzü üzerindeki bir noktanın konumunun belirlenmesi için yeterli değildir. Çünkü yeryüzündeki nesnelerin konumlarını seçilen referans yüzeyine göre tanımlamak için referans yüzey ile geoid arasındaki mekânsal ilişkinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu ihtiyaç GeodezikDatum ile giderilmiştir.Yerküreüzeride haritalanacak bölgenin matematiksel modeli Datum olarak ifade edilir.
Datum haritalanacak her yeryüzü alanı için tanımlanan referans elipsoidin parametre setidir ve yeryüzündeki noktaların tanımlanabilmesi amacıyla kullanılan referans koordinat sistemi için kabul edilen başlangıçtır.
Referans elipsoidin tanımlanması için öncelikle koordinat sistemlerinin belirlenmesi gerekir. Koordinat sistemleri koordinat eksenlerinin dünya üzerinde bir noktaya sabitlenmesiile elde edilir. Bu sabit noktalar dünya üzerinde doğal olarak bulunan noktalar, doğal koordinat sistemi, olabileceği gibi sonradan yapay olarak da oluşturulabilirler. Bunlar ise model koordinat sistemleridir. Jeodezik (coğrafi) koordinat sistemleri, Yer-merkezli, yer-sabit koordinatsistemleri ve Projeksiyon (izdüşüm) koordinat sistemleri bulunmaktadır.
Yeryüzünün herhangi bir alanının düz bir yüzeye haritalanması için kullanılan
koordinatlarprojeksiyon sistemine dayanır.
Gerçek dünya nesnelerinin, belirli bir koordinat sistemi ile mümkün olan en az bozulma
ilegeoid yüzeyinden düzlemsel bir yüzeye aktarılması ile haritalar oluşur. Harita projeksiyonu,eğri bir yüzey üzerindeki bilgilerin, matematik ve geometrik kurallardan yararlanarak düzleme geçirilme işlemidir. Meridyen ve paralellerden ibaret olan coğrafi sistem, bir küre ya da elipsoid üzerine kolayca çizilebilir. Fakat küre yüzeyindeki bütün ayrıntıların bir düzlem üzerine geometrik bağıntılarda hiç bir bozulma olmadan geçirilebilmesi mümkün değildir.
Bu bozulmalar uzunlukta, açıda ve alanda olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Bu
düzlem üzerine yeryüzünün bir parçasını mümkün olduğu kadar az hata ile nakledebilmek için çeşitli Projeksiyon sistemlerinden faydalanılır. Buradaki amaç yer yuvarlağı üzerinde tasarlanmış enlem boylam daireleri ile var olan ayrıntıları, o sistemde yapılacak haritaların kullanılma maksatlarına en uygun düşecek şekilde en az hatalı olarak bir yüzey üzerine geçirmektir. Tasarlanışa göre, yüzey cinsine göre, eksen durumuna göre, sadık kaldığı özelliğe göre projeksiyon sistemleri mevcuttur. Geoid yerküremiz düzlem, silindir ve konik yüzey üzerine iz düşürebilir.
Objelerin konumlarını ifade ederken koordinat sistemlerinden faydalanılır. Bunlardan
en fazla tercih edilenleri coğrafi koordinat sistemi ve UTM koordinat sistemleridir
Coğrafi Koordinat Sistemi, Coğrafi koordinat ağına bağlı olarak paralel ve meridyenlerden oluşmaktadır. Dünyayı kuzey ve güney olarak iki eşit parçaya ayıran çizgiye Ekvator çizgisi denir ve başlangıç paralelini (0o) ekvator teşkil eder. Ekvatorun kuzey ve güneyinde paraleller 1o lik aralıklarla toplam 180 tanedir. Ekvatoru dik olarak kuzey-güney doğrultusunda kesen, kutuplardan ve yerin merkezinden geçen çizgilere de meridyen ismi verilir. Başlangıç meridyeni (0o) Londra’da (İngiltere) Greenwich Gözlemevi’nden geçtiği kabul edilerek, toplam 360 tanedir
UTM projeksiyonuTransversMerkator Gauss-Kruger veya GausKonformalprojeksiyonu esas alınarak geliştirilmiştir. UTM projeksiyonunda, 180o meridyenindenbaşlamak üzere dünya 6o lik boylam aralıklı 60 dilime bölünmüştür
UTM zonlarından35, 36, 37 ve 38 zonlarıiçindekalmaktadır (Şekil 67)
Türkiye UTM Zonları
Konumu haritalardan öğrenebildiğimiz gibi GPS ve GPS teknolojilerine dayanan
navigasyonlar üzerinden de öğrenebiliriz.
Türkiye idari birimler bakımından Edirne ili sınırları içerisinde kalan Enez Coğrafi
bakımdan Marmara Bölgesinde, onun Ergene Bölümü üzerinde Türkiye Avrupası olarak
bilinen Trakya’nın en batı ucunda Ege Denizi Kıyılarında yer alır.
8.2. Afet Çalışmalarında Haritalar
Afet araştırmalarında çeşitli haritalardan birçok aşamada yararlanılmaktadır. Bunlardan bir kısmı önceden hazırlanmış olmakla birlikte bazıları bulunmayabilir. Uzman ekip kendi araştırma konuları için gerekli olanları temin eder. Bunlar üzerinde yorum yapar; gerektiğind kendileri daha ayrıntılı haritalar yaparlar. Belirli bir coğrafi mekân üzerinde coğrafi unsur, olay veya faaliyetleri, coğrafi dağılışları, bu yayılışların sebep ve sonuçlarını inceleme ve sentez etme, coğrafi bakış açısı ile coğrafi sorunlara bilimsel yaklaşabilme ve analiz etme, Afet kaynakları dâhil olmak üzere coğrafi kaynaklardan yeterince yararlanmaya bağlıdır.
Eşyükselti eğriliharitalardan yararlanmak suretiyle:
• Yol güzergâhlarının seçimi,
• Profil ve kesit çıkarılması,
• Rölyef analizlerinin yapılması,
• Blok diyagram ve arazi maketlerinin hazırlanması,
• Eğim haritalarının yapılışı,
• Nokta görüş alanlarının tespiti,
• Kazı ve dolgu hacminin hesaplanması gerçekleştirilmektedir. Bütün bunlar harita
okuma işlemi ile ilgilidir. Hiç şüphesiz, haritayı okuyan, ya da harita analizi yapan kişinin bilgi ve tecrübesi doğrultusunda yorum yapılabilmektedir.
Harita okuma insanlara daha büyük bir dünyanın parçası oldukları fikrini kazandırır ve problem çözme, akıl yürütme becerilerini geliştirmeye yardımcı olur
Bir harita incelenerek Afet kaynakları, onların dağılışları, su altı özellikleri, doğal kaynaklar, iklim hakkında ve bunlar gibi birçok konuda pek çok şey öğrenilebilir
Medyada kullanılan haritalar veya AB ve NATO gibi kurumların ikna edici haritaları,
okul duvarlarındaki haritalar, hükümetler gibi karar alıcıların stratejik haritaları farklı muhtevaya ve güce sahip bulunur. Her birinin zihinsel imajı etkilemesi farklı olmaktadır.Haritalar özellikle karar almak isteyenler için değerlidir ve bu güç haritalarda saklıdır.
Haritalar farklı kişiler için farklı anlamlara gelir. Bu nedenle onların kullanım sahaları çok geniştir. Haritalar her zaman için ofisleri, derslikleri, toplantı salonlarını ve konferans merkezlerini süsleyen bir dekorasyon malzemesi olmuştur. Bunun da ötesinde bir güç ve stratejik gösterge olması nedeniyle de devlet kurumlarını hep süslemiş (Şekil 73, 74) hatta bir güç unsuru olarak paralarında bile yer almıştır
Doğru haritalar objektif veri sunan nötrvericilerdir. Yazılarda ister istemez var olan
yorumlar haritada mümkün olduğunca azdır. Bu bakımdan nesnel haritaların masumiyetinden
de söz edebiliriz. Bir bakıma olup bitenlerin veya dağılışların aynasıdır. Ancak şurası da kesindir ki haritalarda bir küçültme ve aktarma söz konusudur. Bu küçültme yapılırken farklı187 görünümlerin bir düzleme aktarılmasında bozulmalar olabilmektedir. Dünyanın görüntüsünün bir düzleme aktarılmasında yaşanan bozulmalar bunun en iyi örneğidir
Haritalar, mekânsal çalışmaların ve afetlerinana malzemesidir. Mekânsal bilgiyi doğru olarak paylaşmanın en güzel yolu haritalardır. Bir harita bir sorunun cevabıdır. Bilimsel bilgi üretmede ne, nerede, niçin, ne zaman sorularının cevabını haritalardan da alabilmekteyiz. Bir sorunu çözmek, bir soruyu cevaplamak ve anlayışımızı ilerletmek için haritaları kullanırız. Bir harita üzerinde verilerin ötesinde bir mesajın da olması gerekir. Bir hikâyesi veya mesajı olan haritalar her zaman güçlüdür.
Mekânsal açıklamanın temelinde her ne kadar matematiksel yaklaşımlar kullanılsa da tasvir yatar.
Afet objelerinin, elemanlarının ve olayların açıklanmasına geçmeden önce onların tasvir edilmeleri ve dağılışlarının ortaya konulması başlıca işlem olarak kabul edilir. Tasvirler harita temelli olmak zorundadır. Böylece haritalar coğrafi tasvir ve açıklamalarda en kayda değer araç olarak büyük bir öneme sahiptir
Mekânın dili haritalardır. Mekân ve insana ait özellikleri gösteren yegâne araç haritalardır. Bilgi güçtür ve bir harita objektif bilgilerin kaynağıdır.
Harita objelerin, varlıkların,mekanların, yeryüzü şekillerinin, yerleşim yerlerinin, yolların vb. ayrıntıların yatay ve düşey konumları ile aralarındaki mesafeler hakkında hemen ve ayrıntılı bilgi sağlar.
Harita aynı zamanda arazi yapısındaki değişiklikleri ve doğal yeryüzü şekillerinin yüksekliklerini gösterir.
Saha bilimciler bilimsel çalışmaları için gerekli ön bilgilerin toplanmasında haritalardan yararlandıkları ve amaçlarına uygun bir takım temel haritalar yaptıkları gibi, çalışmalarının sonuçlarını da, diğer şekil ve grafiklerin yanında, çizdikleri haritalarla ortaya koyarlar. Örnek olarak bir Arkeolog sahaya çıkmadan önce, bu sahayı harita (topografya, jeoloji ve jeomorfoloji haritaları gibi) ve hava fotoğrafları üzerinden inceler ve böylece sahayla ilgili ön bilgiler edinir.
Bu arada, kendisine, arazi çalışmalarında kullanacağı temel haritaları hazırlar. Daha sonra arazi ve büro çalışmalarında edindiği bilgileri bu haritalara döker. Böylece çalışmalarının sonuçlarını kendi yaptığı haritada toplamış olur
Harita üretimini birincil üreticiler ve ikincil üreticiler olarak sınıflandırabiliriz. Birincil üreticiler esas veri tespiti yaparlar. Bu veriler ancak uydu görüntüleri, hava fotoğrafları ve istatistik ile sağlanabilir. İkincil üreticiler ise bu temel altlıklar üzerinde ancak çalışabilirler.
Hava fotoğrafı üzerinden yer şekillerinin tasnif edilmesi ve haritalanması gibi.
Harita yapma tekniği ve projeksiyon disiplinlerinin yüksek matematiğe ve optik fiziğe
dayanan çok ileri teknik ve bilgilerin öğretimi ileri kartografyanın konularıdır
küçük ölçekli haritalar ile çeşitli konularda özel haritaların hazırlanışını ve yapılışını ihtiva eden müfredatlar ancak uygulanabilmektedir
Afet araştırmaların mahiyeti göz önüne alındığı takdirde, bunlar gerek fiziki, gerek
beşerî coğrafya konularında olsun, ister arazi izlenimlerine dayansın, ister büro çalışmalarını ve analizleri içine alsın; şekil yoluyla tasvir, ifade ve izah birinci derecede haritaların hazırlanmasına, çizimine ve bu tarzda takdimine dayanır
Haritalar ve uygulamaları araçlarda, telefonlarda ve tabletlerde standart uygulamalar olarak dikkat çekiyor.Navigasyonlar ile hayat daha da kolaylaştı bir o kadar da ekonomik katkı ve tasarruf sağlandı.
Beklenmedik ölümlerde konum kaydetmek kaygısı GPS taşıyanların oranını giderek
arttırmaktadır. Afet yönetimine katılan insanlar gidecekleri yer hakkında kolayca ülkenin yazılı coğrafya bilgilerinin yanı sıra profesyonel ve amatör fotoğraflardan, şekillerden, haritalardan ve uydu görüntülerinden ücretsiz ve anında bilgi edinebilmektedir
GPS ile gidilecek yerin belirlenmesi
Tüm kullanıcılar, üreticiler gibi CBS paydaşları konumundalar artık. Online haritaların
üretiminde küresel bir katkı var. Yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeyde haritalama söz konusu. Milyonlarca insan harita görünümleri üzerine kendi notlarını ve yerel fotoğraflarını ekleyebiliyor.
Dünyada bilinen en eski harita, MÖ 6200 lerde Anadolu’da yapılmış olan 274 cm
boyunda boyama duvar haritasıdır. Başka bir harita Babiller tarafından MÖ 2500 de pişmiş toprak üzerine yapılmıştır Burada bir avuç içi büyüklüğünde bir dağ ve bir nehir ile bir alan gösterilmektedir.
1600 lü yıllarda rönesans ile birlikte dünyanın bilinirliğinde önemli adımlar atılmıştır.
1557 yılında Osmanlı Devletinde Sultan Süleyman Han tarafından Galata Gözlemevi
kurdurulmuştur. Burada hava gözlemleri ve astronomik çalışmalar yapılmıştır. Bu dönemde
Osmanlı Bilim İnsanları eğitimin, sanatın ve bilimin öncüleri olmuştur
Harita Biliminin gelişmesinde ve onun daha detaylı üretilmesinde onunla kol kola olan
bazı bilim araştırmaları vardır. Bunların başında ise okyanus ve uzay incelemeleri gelir. Bu ikidisiplin ile haritacılığın gelişmesi at başı sahalar olmuştur. Son kırk yıllık dönem Uzay ve Teknoloji Çağı olarak tarif edilmektedir. Uzay teknolojilerinde yaşanan bu gelişmelerin biricik sonucu hiç kuşkusuz harita teknolojilerinde heyecan verici bir şekilde, baş döndüren gelişmelere yol açmış olmasıdır
Bilgi, zenginlik ve güç peşinde olan insanlar her zaman bu gibi araştırmalarda arzulu
olmuşlar ve sürekli kendilerini bu yolda tahrik etmişlerdir.
M.Ö. 4000 yılında Nil Deltası çevresinde düzenli deniz ticaret yollarının kayıtları
mevcuttur.
Genetik yapısı bilinen diğer canlılardan çok farklı dev solucanlar, kör karidesler ve
bakteriler gibi yaratıkların bu okyanus derinliklerinde varlığına rastlanılmış ve haritalanmıştır
On sekizinci yüzyılda bilim adamları haritalamalarda ses kullanmayı düşündüler.
Nesnelerden alınan yankılara bağlı haritalamalar gerçekleştirdiler. Ses navigasyonu da
diyebileceğimiz Sonar cihazları sualtı nesnelerinin yerini ve özelliklerini tespit etmek için kullanılmışlardır.
Uzaktan Algılama doğrudan nesneye dokunmadan bir nesne hakkında bilgi toplamak
için kullanılan bir yoldur. Bugün birçok haritalar alçaktan uçan uçaklar üzerine monte edilen kameralar tarafından çekilen fotoğraflar ile yapılmaktadır.
Bilindiği üzere Dünya yüzeyindeki tüm nesneler ısı veya x ışınları gibi, elektromanyetik radyasyon yayarlar. Pasif uzaktan algılama sistemi sensörleri nesneler tarafından yayılan veya yansıyan elektromanyetik radyasyon çeşitlerini yakalamakta ve tasnif edebilmektedir. Böylece veriler bir uyduya monte edilmiş olan sensör tarafından derlenmekte ve rakamlara çevrilerek kaydedilmektedir. Rakamsal bu veriler de işlenerek haritalara dönüştürülmektedir. Aktif uzaktan algılama sisteminde ise sistemin kendisi elektromanyetik radyasyon üretir ve üretilen ışının yansıma sonrası dönüş sinyal gücünü ölçer. Radarlar aktif uzaktan algılama sistemlerinin başında gelir. Radarlar mikrodalga kullanarak veri toplar ve mikrodalgalar bulutlara nüfuz edebildikleri için de büyük bir avantaj sağlamış olurlar. Uydular önemli bir anahtar veri sağlarlar ki bu teknik altimetrik ölçümdür
Eğer ikinci yüzyıldan kalma bir dünya haritasına bakacak olursak kara ve denizlerin
dağılışını kabaca bulabiliriz. Bugünün haritaları daha çok bilgi içermektedir ve dahası bilimsel verilere dayanmaktadır.
GPS, Sonar, radar, sensör, Web, CBS ve Uzaktan Algılama Teknolojileri ile
bunlar gibi bir dizi buluş harita süreçlerinde gerçekten küresel boyutta yeni görünümler açtıKaliteli harita üretimi doğru bilgi üretiminden, bu verilerin haritaya aktarılmasından ve bu haritanın doğru prezentasyonundan geçer. Doğru ve yaygın bilgi üretmek büyük teknolojiler gerektirir. Uydu fırlatmak, denizaltı dalgıçlarını okyanuslara daldırmak, sonarlar, sensörler kullanmak bu süreçteki başlıca işlemlerdir. Veri tabanlarının oluşturulması ve bunların haritaya dökülmesi ise Coğrafi Bilgi Sistemleri ile mümkün olabilmektedir
Üretilen haritaların değerlendirilmesi ise onun doğru kullanımından geçmektedir.
Haritanın okunması, yorumlanması, değerlendirilmesi ve gerekirse ikincil haritaların üretilmesi Coğrafyacıların ödevidir
8.4. Güncel Dilemma: Kâğıt Haritalar mı CBS Tabanlı Dijital
Haritalar mı?
Haritacılık tarihi boyunca kâğıt haritalar kullanılagelmiştir
Heryerde haritaların kullanılma talebi haritaların mobil olmasını netice vermiştir.
Açıkcası GPS navigasyon sistemleri ve dijital haritalar daha kullanışlı ve doğrudur. Kâğıt haritaların modası geçme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Aslında, bugünkü dijital haritalar klasik bilgi üzerine kuruludur.
Sonuç olarak günümüzde kâğıt haritalar ve geleneksel haritacılık teknoloji
ile boy ölçüşmekten çok uzaktı
COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ LİNKLER
Coğrafi Bilgi Sistemleri Ders Kitabı
13:32:00
Etiketler : 2015-2016 güz Acil Yardım ve Afet Yönetimi Aof CBS Özet Eğitim Online Test Temel Arama ve Kurtarma Vize Soruları Vize Test
Etiketler : 2015-2016 güz Acil Yardım ve Afet Yönetimi Aof CBS Özet Eğitim Online Test Temel Arama ve Kurtarma Vize Soruları Vize Test
Lütfen görüşlerinizi Bizimle paylaşın