Menopoz Nedir? Belirtileri ve Çeşitleri Nelerdir?

Menopoz “over (yumurtalık) aktivitesinin yitirilmesi sonucunda menstruasyonun yani adetlerin kalıcı olarak sonlanması”dır.
Menopoz teşhisi bir kadının 12 ay boyunca adet görmemesi durumunda konulan bir tanıdır. Tabi bu adet görmeme durumuna neden olacak başka bir durum olmaması gerekir, emzirme v.b gibi...



Menopozda belirtiler:

  • Ateş basması.
  • Terleme .
  • Uyku problemleri.
  • Duygu durum bozuklukları (Depresyon, sinirlilik, agresiflik, anksiyete…).
  • Libidoda azalma
  • Vajinal kuruluk, Disparoni (ağrılı ilişki) 
  • İdrar yapmada güçlük, poliüri .
  • Kemik erimesi (osteoporoz).


Menopoz belirtilerinin ne kadar süreceği, kişiden kişiye değişir. Bazı kişilerde kısa sürerken, bazı kişilerde de 10 yıl kadar sürebilmektedir. Ortalaması 1 – 5 yıl arasında sürer. Sıcak basması v.b şikayetler için bazı hastalarda kullanılan hormon replasman tedavisi ve osteoporoz tedavisi en sık tedavi uygulamalarıdır.

Menopoz Çeşitleri:


Menopoza Girdim Hormon Tedavisi Almalı Mıyım ?

 Menopoza giren her kadına hormon replasman tedavisi verilmemelidir. Geçmiş yıllarda farklı uygulamalar olmakla beraber son çalışmalardan sonra bu konudaki öneri “sadece orta ve şideetli derecede ateş basmalarından şikayetci kadınlara hormon tedavisi verilmelidir” şeklindedir. Menopozla ilgili herhangi bir şikayeti olmayan kadınlara hormon tedavisi verilmemelidir.

Doğal (kendiliğinden, spontan) menopoz:

Hiçbir ilaç veya ameliyata bağlı olmadan kadının kendi kendine menopoza girmesidir.

Cerrahi menopoz:

Ameliyat ile yumurtalıkların alınması nedeniyle menopozun başlamasıdır. Yumurtalıklar rahim ile birlikte veya tek başına alınırsa ameliyat sonrasında eynı doğal menopozda olduğu gibi menopoz belirtileri başlar. Tedavisi ve takibi ve belirtileri doğal menopoza benzerdir. Yumurtalıkları (overleri) alınmadan sadece rahmi alınan bir kadın menopoza girmez. Rahmi alındığı için artık hiç adet göremez ama yumurtalıkları hormon üretimine devam ettiği için menopoz belirtileri oluşmaz bu nedenle menopoza girdiği söylenemez.

İndüklenmiş (iatrojenik) menopoz:

Kemoterapi veya radyoterapi gibi tedaviler nedeniyle yumurtalıkların hasar görmesi neticesinde menopozun başlamasıdır. Cerrahi menopoz da bu gruba girer.

Erken menopoz:

40 yaşından önce adetlerin tamamen kesilmesidir. Prematür menopoz diye de adlandırılan bu durum hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Perimenopoz:

Menopoz ile ilgili belirtilerin başlamasından son adet kanamasının 1 yıl sonrasına kadar geçen döneme perimanopoz denir. Menopoz ile ilgili ateş basması, sıkıntı, adet düzensizlikleri, uykusuzluk gibi belirtiler sıklıkla adetler tamamen kesilmeden 3-5 yıl önce başlar

Bayram Tatili Kaç Gün ?

Hepimizin dört gözle beklediği Ramazan bayramı tatilinin kaç gün olacağı belli oldu.
Bu yıl Temmuz ayına denk gelen Ramazan bayramının kaç gün olacağı merak konusuydu.Özellikle turizm sektörü için aşırı önem taşıyan bu tatil yüzlerini güldürecek.Rusya ile çıkan krizden fazlasıyla etkilenen turizm sektörü yakın zamanda yaşanan terör olayları ile biraz daha sarsılmıştı.Yabancı turistlerin azalmasıyla gözler yerli turiste çevrildi.Turizm sektöründe beklenen müjde geldi.




Başbakanlık Basın Müşavirliği'nden yapılan açıklama şöyle:


"Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında çalışanların 4 Temmuz Pazartesi günü yarım gün ve 8 Temmuz Cuma günü tam gün izinli sayılmasına ilişkin yazıyı imzalamıştır.

Buna göre, kurum yöneticilerince gerekli tedbirlerin alınarak hizmetlerin aksatılmaması, zorunlu hizmetlerin yürütülmesi için asgari seviyede elemanbulundurulması kaydıyla, kamu kurum ve kuruluşlarındaki tüm çalışanlar, Ramazan Bayramı'nın arefesi 4 Temmuz Pazartesi günü yarım gün ve 8 Temmuz Cuma günü tam gün idari izinli sayılacaklardır."

2016 yılı Ramazan Bayramı, arefe günü ile 4 Temmuz Pazartesi günü (Yarım gün tatil) başlayacak. 5 Temmuz Salı, 6 Temmuz Çarşamba, 7 Temmuz Perşembe günü ise 1-2-3'üncü günler kutlanacak.

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı da, Ramazan Bayramı tatilinin 9 güne çıkartılmasının, Bakanlar Kurulu kararı ile belli olacağını söylemişti.

Tarçınlı Süt

Tarçınlı süt kürü için yapılan araştırmalara göre tarçın ve süt kürünün zayıflama üzerinde etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Özellikle göbek ve basen bölgesindeki yağları eritmek ve aynı zamanda açlık hissetmeyerek zayıflamanın mümkün olduğu son yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır.
Tarçın ne işe yarar? Tarçının en önemli özelliklerinden biri enerjiyi yükseltmesi ve kan şekerini dengelemesidir. Bu açıdan en faydalı baharatlardan biridir. Ayrıca tarçın tüketimi sonrasında tokluk hissi sağlar ve metabolizmayı hızlandırarak daha fazla kalorinin yakılmasına yardımcı olur. Süt ne işe yarar? İçinde bulunan kalsiyum miktarının fazla olması sebebiyle sütün yağları yakma ve kemikleri güçlendirme özelliği vardır. Hayvansal proteinlerin en iyisi olan süt, kasları güçlendirerek vücudun çok fazla kalori yakmasını sağlar. Bunların yanı sıra sütün içerisinde bulunan laktoz maddesi vücudun şeker ihtiyacını doğal yollardan karşılamaktadır. Tarçınlı Süt Neye iyi gelir? Yukarıda faydalarını saydığım tarçın ve süt karışımı bir arada kullanıldığında zayıflamada oldukça etkili bir bileşen oluşturmaktadır. Düzenli kullanımda yağlarınızı eriterek ayda 3-4 kilo kadar zayıflamak mümkündür. Tarçınlı Süt Karışımı Hazırlanışı; ● 1 su bardağı süt, ● Yarım çay kaşığı toz tarçın. 1 su bardağı sütün içine toz tarçını ekleyin ve karıştırın. Sütü sıcak veya ılık olarak tüketebilirsiniz.Ayrıca isteğe bağlı olarak sütü tam yağlı veya yarım yağlı olarak da kullanabilirsiniz.Ben yarim yağlı tercih ediyorum.Hazırladığınız bu karışımı ikindi vakti 1 bardak ve yatmadan önce 1 bardak olmak üzere, gün içerisinde toplam 2 bardak tüketebilirsiniz. Ayrıca emziren anneler de tarçın süt kürünü içerek kilo verebilir ve aynı zamanda sütü de artmış olur. NOT: Bu tip uygulamalar kişinin sağlık durumuna bağlı olarak farklılık gösterebilir.Alejik durumlarda kullanmayınız!!!

Google Kullanımı

Hepimizin sıklıkla kullandığı hatta bilgisayar başına geçip internet tarayıcısını açtığında ilk yazdığı kelime "google".Çoğumuz googlenin internet demek olduğunu düşünüyoruz.Son dönemlerde Google internet hayatımızda değil günlük hayatımızda da çok sık yer alır oldu.
Öyle ki sohbet aralarında bile "google" kullanılır oldu. 
"-Kanka XXX'in konseri varmış nerde biliyon mu? --"Ne biliyim kanka google'la sor. 
Yada 
"-Abla ayakkabı alcam,nerden alayım ki? --Ne bileyim ben google'mıyım.

Dediğim gibi artık günlük hayatımızda o kadar çok yer alıyorki.Herşeyi ona sorar olduk.


Nedir bu google ? Nasıl kullanmalıyız? Sonuçları daha net nasıl buluruz?
Google "googol" kelimesinden gelmektedir.Googol 1ve yanına 100 sıfır gelmesi ile oluşan rakamı ifade eder.
"Google" internet ortamında yer alan birçok arama motorundan biridir.Google’ın arama teknolojisi ve kullanıcı arabirim tasarımı Google’ı günümüzün ilk-nesil arama motorlarından farklı kılar. Sadece anahtar kelime veya meta arama teknolojisi kullanmak yerine, Google en önemli sonuçları ilk getiren, gelişmiş PageRank™ teknolojisine dayanır.


Google'ı web browser (web tarayıcısı) yardımı ile kullanırız.Web tarayıcımızın adres satırına (ki bu aynı zamanda bir arama motoruna bağlıdır) kullanmak istediğimiz websitesinin adresini yazarız.(örn.www.cokbiliyo.com) Böylece tarayıcımız bize istediğimiz siteyi ziyaret etme olanağı tanır.Günümüzde çoğu kişi adresleri bilmediği hatırlamadığı yada üşendiği için adres satırına google yazar ve google ana sayfasına girerek arama işlemini tamamlar.

Google'ı daha verimli nasıl kullanırız.Google yazdığınız kelimenin geçtiği bütün siteleri tarar ve en çok tıklanan (Page rankı yüksek olan) siteleri sıralar.Bu genel bir aramadır.Örn. google arama motoruna facebok yazdığınızda google bunu en sık kullanılan arama ile düzeltir ve facebook ile ilgili sonuçları verir.İfadenin tamamını doğru sırayla aramak için kelimeleri tırnak işaretleri içine alın: "[herhangi bir kelime]". Tırnak işaretleri ile arama yapmanın bazı ilgili sonuçları hariç tutabileceğini unutmayın.Ayrıca arama satırının üzeride bulunan seçeneklerle (Görseller-Videolar-Kitaplar-Haberler) arama kapsamını özelleştirbilirsiniz.Sol yan tarafta bulunan seçeneklerden ise arama bölgesini dilini zamanını seçerek daha iyi sonuçlar elde edebilirsiniz.

Diyabet hastaları için diş ve ağız bakımı

Diyabetlilerde iyi bir ağız sağlığı için öncelikle iyi bir şeker kontrolü sağlanması ve düzenli ağız hijyeni gerekmektedir.


Ağız sağlığını korumak adına diş fırçalama, diş ipi ve gargara kullanmanın yanı sıra her altı ayda bir mutlaka diş hekimi kontrolü gerekir. Ayrıca diş problemi nedeniyle tedaviye ihtiyacı olan diyabetli hastalar, sabah erken saatte tedavi edilmeli ve tedavi süreleri mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır.

Diyabetli hastaların tedaviden önce kahvaltılarını yapmaları ve olağan insülin ya da oral anti-diyabetiklerini kullanmaları önemle vurgulanmalıdır.



Oruçluyken ağız kokusu nasıl önlenebilir?



Ağız kokusu, yalnızca diş çürüklerinden meydana gelmez. En büyük sebebi diş eti iltihabıdır. Ayrıca protezler de ağız kokusu yapabilir. Diğer taraftan bronşlar ve mideyle ilgili kokular da meydana gelebilir. Bilhassa, daha önce yediğimiz gıdalar ve midenin boş olması, koku olasılığını artırır. Geniz eti akıntıları da koku yapabilir. Ağız bakımı özellikle sahurda yeterince iyi yapılmadığında koku daha da artabilir.

Oruç tutarken dişler fırçalanabilir mi?
Yemekten sonraki 30 dakika içinde bakteriler dişte çürüme yapmaya başladığından sahurda mutlaka dişler fırçalanmalı. Ancak unutulması halinde gün içerisinde de fırçalanabilir. Oruçluyken diş fırçalamanın aslında hiçbir mahsuru olmadığı, din adamları tarafından da defalarca onaylandı. Diş fırçalamak vücudu besleyen bir durum olmadığı için oruçluyken de diş macununu yutmamak kaydıyla diş fırçalamanın bir mahsuru yok. Diş macunu da, ağız suyu da oruçluyken rahatlıkla kullanılabilir. Banyo yapmanın nasıl oruç için bir mahsuru yoksa diş fırçalamak da aynı mantığı taşıyor.
Diş Hekimi Pertev Kökdemir